Sanayi devrimiyle başlayan endüstriyel üretim, her geçen gün daha da artarak günümüzde hiç görülmemiş enerji ihtiyacına neden olmaktadır. Endüstriyel ve günlük ihtiyaçlar için kesintisiz enerjiye sahip olmak isteyen her topluluk, son yıllara kadar bu enerji ihtiyaçlarını fosil yakıt kaynaklı enerji santrallerinden sağlamış, atmosfere saldıkları emisyonlar ile de mavi gezegenimizin sınırlarını zorlamıştır. Gelişen teknoloji ve yeni olanaklar artık enerjimizi yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla üretmemize imkan tanımaktadır. Sürdürebilir bir gelecek planı için, sadece enerji santralleri değil, fabrikalar, fosil yakıtlı arabalar, uçaklar ve gemiler gibi tüm emisyon kaynaklarını kontrol altına almamız, bunların yerine daha doğa dostu çözümler geliştirmeliyiz.
Giderek artan aşırı hava olayları ve yükselen deniz seviyeleri, zamanımızın en büyük zorluklarından birinin açık işaretleridir: iklim değişikliği. Kutuplardaki buzulların erimesi, görülmemiş hava olaylarının yaşanması, aşırı kuraklığa bağlı gıda krizi küresel ölçekte giderek artmakta, neredeyse her ülkeyi direkt ya da dolaylı olarak etkilemektedir. Bunların yanında, yaklaşık 850 milyon insan hala sürdürülebilir kalkınmanın temeli olan elektriğe ulaşamamaktadır. Artan nüfusa bağlı, dağınık yerleşim bölgeleri ve buralara ulaşamayan enerji iletim ve dağıtım hatları, birçok insanı karanlıkta bırakmaktadır.
Günümüzdeki hava ve su kirliliği, iklimleri değiştirmekte, değişen iklimlerle tarım olumsuz etkilenmekte ve günün sonunda gıda krizinin oluşmasına sebebiyet vermektedir. Özellikle Afrika'da tarım alanlarını sulamada kullanacak su hatları ve pompa istasyonlarına enerji sağlanamamasından dolayı, milyonlarca metrekare verimli araziler, sulanamamakta ve çorak bir şekilde kalmaktadır. Kendi kendine yetemeyen ülkeler, kirlilik ve iklim krizleri yanı sıra açlık ile de mücadele vermektedir.
Scada olarak, faaliyet gösterdiğimiz her alanda kullandığımız teknolojilerin en verimli ve çevreye en az etkisi olan sistemler olmasına dikkat ediyoruz. Mühendislerimizce geliştirdiğimiz farklı çözümlerle karbon ayak izimizi azaltmaya çalışırken, müşterilerimizin de üretim hatları ve tesislerinde yüksek verimde çalışabilecek teknolojik altyapıları sağlıyoruz. Mobil hibrit çözümlerimizle de enerjinin iletilemediği bölgelere enerjiyi götürüyor, bölgelerin ısıtma, soğutma ve sulama ihtiyaçlarını asgari ölçüde karşılamalarını sağlıyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek için, kaynaklarımızın doğru kullanılması gerektiğini biliyor, yeni yazılım ve otomasyon çözümlerimizle tüm tesis ve santrallerdeki verimliliği maksimuma çıkarıyoruz.
Maksimum faydayı sağlamak için de aşağıdaki konulara odaklıyoruz;